hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    TSK ıslak imzalı belgeyi istemiş ama...

    TSK ıslak imzalı belgeyi istemiş ama...
    expand

    Askeri Savcılık tarafından irtica ile mücadele eylem planı ve ıslak imzalı olduğu iddia edilen belgeyle ilgili soruşturma sürüyor. Genelkurmay Başkanlığı, belgenin aslının İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndan 3 kez istendiğini, birincisinde belgenin fotokopisinin, diğerlerinde ise herhangi bir cevabın gelmediğini bildirdi. Bunun üzerine askeri savcılık, belgeyi 4. kez istedi; cevap bekleniyor.

    Askeri savcılık hangi noktaları araştırıyor?

    - Karargahta böyle bir belge hazırlanıp hazırlanmadığı
    - Haberin yayımlandığı gün orijinalinin imha edilip edilmediği
    - Bilgisayar kayıtlarının temizlenip temizlenmediği
    - Bu suretle delillerin karartılıp karartılmadığı

    Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tuğgeneral Çubuklu, Askeri Savcılığın aynen Cumhuriyet Savcılığı gibi yapmakta oldukları soruşturma ile ilgili ihtiyaç duydukları her türlü bilgi ve belgeyi gerek kamu görevlilerinden gerekse özel kuruluşlarından istemekle yetkili olduğunu söyledi.

    Kendilerinden bilgi ya da belge talep edilen kamu görevlilerinin ve özel kuruluşların da bunlara en kısa sürede cevap vermekle yükümlü olduklarına dikkati çeken Tuğgeneral Çubuklu, "Ancak, var olduğu iddia edilen ıslak imzalı belge henüz Askeri Savcılığa gönderilmemiştir. Bu nedenle belgenin tekrar aslının gönderilmesi istenmiştir. Askeri Savcılık olayın diğer yönlerini de şu an araştırmaya soruşturmaya devam etmektedir" diye konuştu.

    TSK'nın her zaman hukuk sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesinden yana olduğunu vurgulayan Tuğgeneral Çubuklu, "Bu nedenle kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla suç işledikleri sabit olmayan kişilerin peşinen suçlu olarak ilan edilmesi suretiyle evrensel hukuk ilkelerinin çiğnenmesini de üzüntüyle izlemekteyiz" dedi.

    Dursun Çiçek'e tebligat var mı?

    Hıfzı Çubuklu, soruşturma kapsamında Albay Dursun Çiçek'in İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından davet edilmediğini, kendilerine böyle bir tebligatın gelmediğini bildirdi.

    Çubuklu, "Dursun Çiçek davet edilmedi, bize henüz böyle bir tebligat gelmedi. Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı makamlarından, gerek savcılıktan gerekse mahkemelerden gelen her türlü soruya, çağrıya anında cevap vermektedir. Bunun dışında söylenenlerin hepsi maalesef çıkarılan haberlerdir. Bununla ilgili bir tebligat yoktur" dedi.

    Çiçek neden açığa alınmıyor?

    "Bazı askerlerin niye açığa alınmadığı" konusunda medyada yer alan haberlerle ilgili soru üzerine Tuğgeneral Çubuklu, Askeri Savcılığın, soruşturmanın selameti açısından bazı şahısların işten el çektirilmesini geçici olarak istemesi halinde bu konuda bir yazı ile ilgili komutanlığa müzekkere yazdığını, her suç isnat edilen şahsın açığa alınması gibi bir şeyin ise söz konusu olmadığını ifade etti.

    Tuğgeneral Çubuklu, "Haklarında ölüm ve ağır hapis cezasını gerektiren veya yüz kızartıcı suçtan ya da taksirli suçlar hariç olmak üzere beş yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir cürümden veya emre itaatsizlikte ısrar, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret, mukavemet hususlarından dolayı. Bu suçları işlemiş olduğu iddia edilecek, ayrıca kamu davası açılmış olacak. İddianame tanzim edilecek, mahkeme kabul edecek ve bu iddianame ilgili bakanlığa gelecek. Kara, deniz, hava birliklerine mensuplar için Milli Savunma Bakanlığıdır. Jandarma personeli için ise İçişleri Bakanlığıdır. Mensup oldukları bakanlıklarca açığa çıkarılabilirler. Çıkarılırlar demiyor, çıkarılabilirler, diyor. Tamamıyla takdirdir" dedi.

    Tuğgeneral Çubuklu, disiplini sarsan konularda, kıta komutanı veya kurum amirinin, "fiilin işleniş şekli, niteliği ve disiplini ihlal derecesi" bakımından açığa alınıp alınmama konusundaki kanaatinin de önem arz ettiğini vurguladı.

    TSK'nın internet siteleri var mı?

    İddia: Planın ıslak imzalı halini savcılığa gönderen meçhul ihbarcının ikinci mektubunda; Genelkurmay Başkanlığı'nın psikolojik hareket faaliyetleri için 42 internet sitesi kurdurduğunu, bu sitelerin kamuoyuna yansımasının ardından tüm sitelerin kapatıldığını ve yeniden yapılandırıldığını belirtmişti. Mektubun ekinde, "internet siteleri andıcı" adıyla Genelkurmay'ın sürekli takip ettiği öne sürülen 400 internet sitesinin ismi de yer alıyordu.

    Cevap: Tuğgeneral Çubuklu, geçen günlerde elektronik postayla gönderilen ihbar mektubu ile ilgili, "Bir muhbir tarafından kaleme alındığı iddia edilen ikinci ihbar mektubunda, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından işletilen internet siteleriyle ilgili bir andıç, medyaya gönderilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Başbakanlığın ilgili plan ve direktifleri çerçevesinde irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek üzere kurulmuş, işletilmiş internet siteleri bulunmaktadır" dedi.

    Çubuklu, bu olayın, internet sitelerinin 2007 yılında çıkan "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanun" esaslarına göre yeniden yapılandırılması kapsamındaki normal bir işlemin kamuoyuna çok farklı bir şekilde anlatılması olduğunu ifade etti.

    Andıcın içerisinde sadece bu kanunun öngördüğü şekilde internet sitelerinin tekrar yapılandırılması ile ilgili bir konu olduğunu dile getiren Tuğgeneral Çubuklu, "Bunun başka şekillerde yapılması ve zamanlaması da bizim için çok ilginç olarak değerlendirilmektedir" dedi.

    TSK'nın takibe aldığı siteler var mı?

    Çubuklu, TSK'nın Başbakanlığın ilgili plan ve direktifleri çerçevesinde irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek üzere kurulmuş, işletilmiş internet siteleri bulunduğunu bildirdi.

    "Başbakanlığın direktifinin sadece Genelkurmay Başkanlığını mı, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını mı kapsadığının" sorulması üzerine Tuğgeneral Çubuklu, "Tabii, tabii, tüm kamu" dedi.

    E-postayı kim gönderdi?

    Tuğgeneral Çubuklu, "Soruşturmanın içeriğine ilişkin bunları açıklamamız bizim kendimizle ters düşmemize neden olur. Soruşturma bittiğinde bunların hepsi açıklanacaktır. Savcılık tarafından açıklanacaktır mutlaka. Bu bilgileri de en azından yanlış bilgilendirme olmasın diye sizlerle paylaşmak durumunda kaldık. Bundan sonraki söyleyeceklerimiz hukuk sistemine de yara aldırır diye değerlendiriyoruz" yanıtını verdi.

    Askerler savcılığa gönderilmedi mi?

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması kapsamında bazı askerlerin ifadelerinin alınması için gönderilmediği iddiasına Tuğgeneral Çubuklu, "Getirememe durumunda, zaten kanunda da var. Mesela bir albayımız yurtdışındaydı. Onu söyledik. Gönderilmesi gerekiyorsa gönderiyoruz. İsterlerse tekrar gönderiyoruz. Tarih veriyorlar tekrar gönderiyoruz. Bunların dışındakiler tamamen spekülasyondur. Geçen hafta istenen 9 kişiyi gönderdik. Ara ara giden var. Biliyorsunuz daha iki gün önce iki tane teğmen gitti" yanıtını verdi.

    Zanlıların yargıya teslim edilmesi


    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" iddiaları ile ilgili "zanlıların yargıya teslim edilmesi" konusundaki açıklamasının hatırlatılması üzerine Tümgeneral Güler, "Sayın Başbakan'ın açıklamaları üzerine bizim herhangi bir yorum yapmamız mümkün değildir" dedi.

    Domuz gribine yakalanan personel var mı?


    Tümgeneral Güler, "TSK içerisinde domuz gribi şüphelisi olarak rapor edilen personel olmuştur. Ancak şu ana kadar kontrol dışı veya ölümcül bir vakayla karşılaşılmamıştır" dedi. Aşının Dünya Sağlık Örgütü ile Sağlık Bakanlığı genelgesi esaslarına göre temin edildiğini belirten Tümgeneral Güler, aşının başta askeri sağlık personeli olmak üzere risk gruplarındaki personele uygulanmaya başlandığını söyledi.

    Televizyon yayınlarıyla ilgili uyarı


    Tümgeneral Güler, "bazı televizyon kanallarında geçmişteki olaylar canlandırılırken aşırıya kaçıldığı, o dönemde görev yapmış personelin isimlerinin zikredilmesi" ile ilgili TSK'nın görüşünün basın mensupları tarafından elektronik posta yoluyla kendilerine iletildiğini belirterek, "Bazı yayın ve basın organlarında Türk Silahlı Kuvvetlerine uzun yıllar hizmet eden, bazıları terör örgütü tarafından şehit edilmiş personele karşı yanlı, tek taraflı ve akıl dışı iddialar gündeme getirilmektedir. Bu kapsamda bir diziyle ilgili olarak medyada yer aldığı şekliyle RTÜK tarafından bazı kararlar alındığı bilinmektedir. Yayın kuruluşlarının insanların kişilik haklarına özen göstermesi, o kişi ve aileleri de düşünerek duyarlı bir yayıncılık yapması herkes gibi bizim de beklentimizdir. Elbette suç teşkil eden hususlara ilişkin olarak yargı yoluna da başvurulmaktadır" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow