hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    IMF: "İstenmezse görüşmeyiz"

    IMF: İstenmezse görüşmeyiz
    expand

    Türkiye'nin IMF'ye karşı mesafeli tavrına IMF'den "kibar" bir yanıt geldi. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, "İnsanlar görüşmek istemezlerse IMF görüşmez. İhtiyaç duyulduğunda biz devreye gireriz" dedi. Türk ekonomisine dair olumlu mesajlar veren Kahn, sanayileşmiş 7 ülkenin oluşturduğu G-7 grubu için de "merhum" nitelemesini yaptı.

    IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları kapsamında İstanbul'da basın toplantısı düzenleyen Kahn'a Devlet Bakanı Ali Babacan'ın "IMF yıllık toplantıları boyunca IMF ile program konusunda kesinlikle görüşme olmayacak" yönünde açıklamaları hatırlatıldı.

    Bunun üzerine Kahn, "Ali Babacan haklı. Türk yetkililerle uzun süredir görüşme halindeyiz ve karşılıklı olarak bu tartışmayı yıllık toplantılar sırasında sürdürmenin doğru olmadığına karar verdik. Dolayısıyla görüşmelerimiz toplantıdan sonra devam edecek" dedi.
     
    IMF'nin bir tür kooperatif olarak düşünülebileceğini söyleyen Strauss-Kahn, "İnsanlar görüşmek istemezlerse IMF görüşmez. İhtiyaç duyulduğunda biz devreye gireriz. Yani işbirliğine dayalıdır. Karşılıklı istek olduğunda görüşülür. Her ne kadar biz eski bankacılar olsak da biz müşteri aramayız. Dolayısıyla Türk ekonomisi oldukça iyi gidiyor. Küresel ekonomi iyi değil ama Türk ekonomisi şu ana kadar iyi gidiyor. Bana sorarsanız son yaptıkları açıklamalar da Türkiye'nin doğru yolda olduğunu gösteriyor. Ben ümitliyim gelecekte göreceğiz" dedi.

    "Eğer Türkiye herhangi bir şekilde mali desteğe ihtiyaç duyarsa teknik desteği zaten veriyoruz onu vermeye devam edeceğiz ancak bunun dışında bir mali destek ihtiyaç olursa ancak o zaman ama bunu da acele ettirmeye hiç gerek yok" diyen Kahn, "Hiç şüphesiz yıllık toplantının gündemini yıllık toplantıya ayırmak, ikili ilişkilerle boğmamakta fayda var" diye konuştu.

    "Ekonomi köşeyi dönmüş gibi"

    "Küresel ekonomi sanki köşeyi dönmüş gibi" diyen, Kahn, yükselen işsizlik ve bunun yaratacağı sorunlara ilişkin olarak hala kaygı duyduğunu belirterek, büyümenin arttığını, bunun iyi bir haber olduğunu hala ancak hala işsizliğin önümüzdeki aylar boyunca artmaya devam edeceğini, bunun da toparlanma programlarına zarar verdiğini anlattı.

    Kahn, "Her ne kadar senaryolarımıza göre 2010 yılı, küresel açıdan büyümenin artacağı bir yıl olsa da, bir takım riskler var. Bu risklerin de altını çizmemiz gerekiyor. Birincisi, çok erken bir çekilme... Gerek parasal gerek mali açıdan yapılanlarda bir durgunluk olması tehlikesi... Mali açıdan IMF'nin önerileriyle bir takım yatırımlar yapıldı fakat şimdi çıkış stratejisini uygulama zamanı değil. Tabii bunu düşünmek lazım, çıkış stratejisini hazırlamamız gerekiyor ama henüz uygulama zamanı gelmemiştir. Bazıları bunu çok erken yapmak istiyorsa, bu durum hakikaten toparlanmaya zarar verebilir" dedi.

    Böyle bir durumu beklemediğini, yaptıkları toplantılarda maliye bakanlarının da kendilerine katıldığını ve bunun zamanının gelmediğini söylediğini aktaran Kahn, yine de bir riskin mevcut olduğunu vurguladı.

    Kahn, finansal sektörün toparlanmasının önemine de işaret ederek, buradaki sorunların toparlanmaya zarar verebileceğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti.

    Bazı riskler olsa da, bunların kontrol altında tutulabileceğini ve 6 ay öncesine göre farklı bir durumda bulunulduğunu ifade eden Kahn, "Bu yıllık toplantımızın küresel yönetişimle ilgili çok önemli bir zamanda gerçekleştiğini söylemek istiyorum. Aynı zamanda, aynı hedeflere doğru yönlenen, aynı politikaları uygulayan ve çok taraflı kurumların tavsiyelerini bu kadar birlikte uyulduğu başka bir zaman yaşamadık geçmişte" dedi.

    "G-7 merhum oldu"

    Kahn, Pittsburgh'da geçen ay yapılan G-20 zirvesinde ekonomik ve finansal konularda çok önemli kararlar alındığını belirterek, İstanbul'da yapılacak toplantılarda alınan bu kararların uygulamaya konulması konularının görüşüleceğini söyledi.

    IMF olarak amaçlarının kriz sonrası finansal düzeni biçimlendirmek olduğunu ifade eden Kahn, bu konuda bir takım prensipleri olduğu, bunlardan birinin uluslararası alanda sürdürülebilir bir işbirliği politikası olduğunu bildirdi.

    G-20 zirvesinde alınan kararlardan birinin de ülkelerin IMF'deki kotalarının artırılması kararı olduğunu belirten Kahn, alınan bu kararın çok önemli bir reform olduğunu, böylelikle ülkelerin IMF'deki ağırlıklarının artacağına ve daha iyi bir şekilde temsil edileceğine işaret etti.

    Ekonomik alanda işbirliğinin devamının önemi üzerinde duran Kahn, G-20 zirvesinde küresel düzeyde finansal istikrarı sağlamak ve düzenlemek için alınan kararlar üzerinde durdu.

    Sanayileşmiş 7 ülkenin oluşturduğu G-7 grubunu "merhum" olarak niteleyen Kahn, G-7'nin sanayileşmiş yedi ülkeyi bir araya getirdiği için diğer sanayileşmiş ülkeleri "dışladığını" ve bu grubun aldığı kararları izlemek gibi br işlevinin bulunmadığını bildirdi.

    G-20 ile söz konusu durumların değiştiğini kriz sonrasında değişen koşullara uygulanacak metotların izleneceğini ifade eden Kahn, bu çerçevede finansal sektöre yönelik düzenlemelerin çok önemli olduğunu kaydetti.

    Küresel kriz ardından yaşanacak büyümenin tekrar eski seviyesine ulaşmasının zaman alacağını bildiren Kahn, küresel düzeyde büyük dengesizliklerin olduğunu, bazı ülkelerin büyük rezervlere sahip iken bazı ülkelerin yeterli rezervi olmadığını söyledi.

    Asya kıtasında 1990'lı yılların son döneminde yaşanan ekonomik kriz ardından birçok ülkenin ihtiyat akçesi olarak yüksek düzeyde rezerv tuttuğunu hatırlatan Kahn, G-20 zirvesinde alınan bir kararla bu ihtiyat akçelerinin bir havuzda toplanacağını belirtti.

    IMF olarak kredi alan ülkelere yönelik inandırıcılığın nasıl sağlanabileceği üzerinde çalıştıklarını anlatan Kahn, IMF'nin G-20 zirvesi sonucunda yüklendiği pozisyonun yeni olmadığını, 60 yıl önce kurulurken de aynı düşünceler içinde olduklarını söyledi.

    IMF'nin tekrar 60 yıl önceki kuruluş felsefesine yönelmek istediğini belirten Kahn, ekonomik istikrarsızlıkların, finansal krizlerin sosyal sorunları tetiklediğini, demokrasiyi tehlikeye düşürdüğünü, savaşlara yol açtığını kaydederek barış için ekonomik ve finansal istikrarın sağlanması gerektiğini söyledi.

    Kahn, konuşmasını İstanbul'daki bu toplantının IMF'nin yeni bir başlangıç yapması için olanak sağlayacağını umduğunu kaydetti.

    "Fransız öğrencilere oranla kibar"


    Strauss-Kahn, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    Ayakkabılı protestoya ilişkin bir soruya karşılık Strauss-Kahn, "Bence o kadar ilginç değil ama ben bir üniversite profesörüyüm. Bazı öğrencilerin protesto yapmasına alışığım ve bana sorarsanız Türk öğrenci Fransız öğrencilere göre çok daha kibar, en azından toplantıyı sonuna kadar bekledi sonra davrandı, baştan değil" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow