hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Nevşin Mengü Nevşin Mengü

    Ruhani'nin kül olan umutları

    07.01.2016 Perşembe | 13:11Son Güncelleme:

    Aşağı yukarı bir benzetme yapmak gerekirse, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi neyse, İran’da Suudi Arabistan Büyükelçiliğinin yakılması da ona denk geliyor. Tam bir takım hesaplar somutlaşırken, tam satrançta herkes hamlesini yapmadan önce ellerini ovuştururken hesapta olmayan bir “kaza” ya da “hamle” diyelim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hikâyeyi biliyorsunuz “terörist” olduğu gerekçesiyle Ayetullah el Nimr’i Suudi Arabistan astı; İran diplomatik tepkisini ortaya koydu; fakat ne hikmetse kalabalık bir güruh, bir akşam kontrolden çıkıp Suudi Arabistan Büyükelçiliğini yakıverdi. Önce ilişkileri Suudi Arabistan kesti attı, diğer Arap ülkeleri takip etti. İran’da vakayı adiyeden diyebileceğimiz bu olay büyüdü işler kontrolden çıkıverdi. Yahu koca büyükelçilik yakılmış ne adiyesi diyorsanız oraya birazdan geleceğim.

    Diasporadaki İran enteljensiyasının ne dediği yer yer önemli. İran içe kapalı bir rejim olduğu için Batı dışarıda yaşayan rejim kaçkınlarının yazdıkları çizdikleri üzerinden İran’ı anlamaya çalışır. Normalleşme olursa, bu da kırılacak ki rejimin aslında en çok da buna ihtiyacı var. Ama şu anda diaspora kanaat şekillendirmede hala etkili. Batı'daki İran enteljensiyasının bir kısmı, ABD’ye, “İşte gördünüz mü bu rejimle iş tutulmaz, sahtekâr bunlar, bildiklerini okur, size dememiş miydik” diye parmak sallıyor. Bu ekip genellikle rejimin gelişiyle pozisyonunu kaybetmiş, yaşı daha olgun öfkelilerden oluşuyor. Genç diaspora ise, daha makul, daha rasyonel, onlar dışarıda doğdular ve doğduklarında zaten bu rejim iktidardaydı. Gençler daha dengeli. Onlar Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nin yakılmasının, Ruhani hükümetinin bütün planlarını altüst ettiğini, hesaplarını bozduğunu yazıyor çiziyor. Bu isimlerden biri Ali Vaez, büyükelçiliğin yakılmasının ardından İran’ın iyice izole edildiği ve mevcut hükümeti zor günlerin beklediğini yazıyor. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Peki madem öyle nedir işin aslı? İran’da rejimin eli sopalıları çok. Rejim için yeri geldiğinde kullanışlı olabilen sopalılar bunlar, işine gelince devlet sahip çıkar işine gelmeyince çıkmaz. Yeri gelir İran’da bir muhalifi öldüresiye döver bu eli sopalılar, yeri gelir Güney Amerika sinagog patlatır. Devletle bu grupların bağlantısı yoktur! Yersen.

    Büyükelçiliklere saldırılması İran’da ilk kez görülen bir şey değil. 2009 yılında da sonucu hayli tartışmalı seçim sonuçları sonrası çıkan karmaşa da bir saldırı girişimi olmuştu. Eli sopalılar büyükelçiliği taşlamıştı. Ardından İngiliz büyükelçi İran’ı terk etmişti. Elbette o dönem Batı ile bu denli yoğun görüşmeler yoktu, çok fazla kıyamet kopmamıştı. Kimse şaşırmamış, herkes rolünü oynamıştı ama şimdi durum farklı.

    Ruhani muhtemelen şu anda kara kara düşünüyor. Yaklaşmakta olan Meclis ve Nigehban seçimleri var. Nigehban dediğim, Hamaney’in vefatı sonrası yeni Rehber’i seçecek olan konsey. Yarış kıran kırana refomculardan Rafsancani saf dışı; onun yerine Humeyni’nin torunu Hasan Humeyni kuvvetli reformistlerden olarak bu konseye aday. Fakat muhafazakarlar da koltuk kaybetmemek için bastırıyor. Mesbah Yazdi 86 koltuklu konseye aday olan kuvvetli muhafazakarlardan.  Aynı göze göz dişe diş mücadele Parlamento seçimleri için de mevcut.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Uzun sözün kısası, reformcular İran’da ne zaman iktidara gelseler, sürekli ecel terleriyle boğuştular, hiçbir zaman rahat bir iktidar dönemi yaşayamadılar. Hatemi ilk döneminde o kadar zorlanmıştı ki, ikinci kez Hamaney’in ısrarları sonucu, kelimenin gerçek anlamıyla ağlayarak aday olmuştu. Şimdi adını günlük gazetede zikretmek bile yasak.

    Ruhani, ABD ile el sıkışarak muhafazakarları kızdırmıştı. Enflasyonun düşme emareleri göstermesi, İran’a Avrupalı sermayenin hücuma geçmesiyle insanların, "refaha ereceğiz" umuduna girmesi, hali hazırda para musluklarının başında oturanları yeterince rahatsız etmişti.

    Şimdilik Suudi Arabistan Büyükelçiliğini saran alevler Ruhani’nin umutlarını da küle döndürebilir gibi görünüyor. Tecrübeli diplomat Zarif’i, bol mekik dokuyacağı hareketli günler bekliyor.